dalgasına

Küçük Balığın Vardığı Sulara Uzaklığını Anlatır Şiirdir

Nasıl olsa geçip gideriz diye düşünmüştük ama suyun içinde boğulacağımızı bilmiyorduk. Tatlı su balığıydı o, tuzlu göllerde yüzmek istedi, küçük solungaçları vardı, küçük kanatları, boğuluyordu, kendi içinde bir parça suya çekiliyordu, boğuluyordu defalarca. Suyun dalgaları güneş hüzmeleri gibi tenini okşuyordu, pullu tenini, dokunmanın yasak olduğu, acıtıyordu dokundukça kendi elini bile vücudunun bir yeri. Gökyüzüne baktı, uzanamadığı, dışına doğduğu, dışında gömüleceği dünyalara belki. O yalnızlıktan falan korkmuyordu; yalnız kalmaktan korkuyordu. Teninin ötesine taşmak istiyordu içinde çalkalandığı dalgalardan, bir nefesle başlamak istiyordu yeni bir güne, yaklaştıkça kendi yansıması görünüyordu yüzeyde, engelliyordu daha fazla ilerlemesini; boğuluyordu, yine boğuluyordu. Rüyasında deli bir kurşun geçiriyordu aklından, her defasında aynı rüyanın içinde gitgide delik deşik halde, kanlar içinde yatıyordu, delinecek başka parçası kalmamıştı, o boşluk içinde, boşluk onun içinde, boğuluyordu, belki yine boğulacaktı. Takvimleri yırttı, gün adlarını zikretmedi bir daha, kanın kokusunu alıyordu o, damarlarında akmadan duran kanın, ilerleyemiyordu, çünkü gömülüyordu yere, gömülüyordu kendi içine, şarkılar alıp sürüklüyordu onu, tanıştığı kişilerle kurduğu gelecek hayallerinde, kayıp zamanlarda, adsız şehirlere dayanıp kök salıyordu.

Tatlı su balığıydı o, başına vurup da deviremediği rüzgarlara hasret, tuzlu göllerde yüzmek istedi, unuttu yüzmeyi, güneşe bakmak istedi, unuttu görmeyi, biri demişti ona; denizde mevsimler olmaz diye, unuttu mevsimleri, sonrası hep sonbahar. Ne kaldı geriye, bir zamanlar mutlu olduğuna dair hatırlayamadığı ama olduğunu bildiği anılar mı?

Geçip giderdi zaman, elbet giderdi, tatlı su balığıydı ama o, bense kördüm, akıp gidemiyorduk zamanın içinde, suyun nezdinde. Alamıyorduk zaten içinde olduğumuz yosun kokusunu.

Dalgasına yaşıyoruz be bu hayatı; güldük, ağladık, yazdık, sildik, konuştuk, küfrettik, sıkıldık, özledik, an geldi biz de boğulduk, biz de boğulduk, biz de öldük.